izmir de çekilen filmler 2017
Adana & Fethiye (Muğla) – Skyfall. 2012 yapımı Türkiye'de çekilen bir diğer Hollywood filmi ise James Bond serisinden ''Skyfall''. Bond'un Kapalıçarşı'da motor sürdüğü sahneleriyle sinemaseverleri aksiyonun doruklarına çıkaran filmde Adana'da geçen bir tren sahnesi ile Bond'un soluklanmak için kaçtığı Fethiye'de yer
İki genç adam, iki farklı insan, iki kurban, bambaşka yerlerden gelip, yan yana durarak, inat ve öfkeyle, kader sandıkları, tesadüf saydıkları bir kumpasla savaşıyorlar. Uzakta kalan ve uzayıp gelen bir geçmişin peşine düşüyorlar. Eski defterlerin, kirli davaların, büyük ve küçük yalanların hesabını soruyorlar.
2017Türk Filmleri. 1. Ayla: The Daughter of War (2017) In 1950, amid-st the ravages of the Korean War, Sergeant Süleyman stumbles upon a half-frozen little girl, with no parents and no help in sight. Frantic, scared and on the verge of death, See full summary ».
İzmir'de çekilen ve engellilerin hayata tutunmasını konu edinen "Adım Adım" adlı filmde başrolleri, aralarında Haldun Dormen'in de bulunduğu tiyatro oyuncuları ile engelliler paylaşıyor.
Directors Guild of America ya da Türkçe ismiyle Amerikan Yönetmenler Birliği’nin yayınladığı bir rapora göre, 2017 yılında çekilen filmlerde kadın yönetmenlerin erkek yönetmenlere oranı yalnızca %16. Raporun ortaya çıkardığı bilgilere göre geçen yıl vizyona giren 691 filmden (birden fazla kişinin yönettiği filmler
Site De Rencontre 100 Gratuit Homme. Enez Belediye Başkanı Özkan Günenç, Enez’de çekimleri devam eden “Hemen Döneriz” isimli sinema filmi hakkında açıklama yaptı. Başkan Günenç,”“HEMEN DÖNERİZ” sinema filmi sizi çok güldürecek. Filmin en başta, Edirne ve Keşan’da çekilmesi planlanıyordu. Daha sonra gerek tanıdıklar vasıtasıyla gerek ilçenin doğasının filmin senaryosuna uygunluğu sebebiyle Enez’de eklendi ve büyük bir bölümü Enez’de çekiliyor. Filmde rol alan ünlü oyuncular; Burak Satıbol, Ayhan Taş, Kadir Polatçı gibi ünlüler ve You tube ve Instagramda de fenomen olan Çorumlu Amir ve Murat Genç Mor Komedyen, Kıvanç Baran Aslan, Hüseyin Elmalı Pınar, Senarist Salim İnan ve Aytuğ Topaloğlu, Yönetmen Haydar Işık, Yapımcı Gökhan Mumcu, Görüntü Yönetmeni Ömer Yılmaz. Ben de Enez Belediye Başkanı olarak, Vega Ajans 11 K Film tarafından yapımı devam eden bu filmde bizzat rol almaktan büyük gurur duydum.”dedi. Filmin konusu hakkında da bilgi veren Günenç,; keyifli bir gün geçirmek için bir çiçeğin peşine düşen 4 arkadaş. Çiçeğin stres hormonunu salgılanmasına engel olduğuna inanıyorlar. Bu çiçeği de Edirne’de bulabileceklerine inanıyorlar. Edirne’de yaşayan Ömer diye bir arkadaşın peşine düşüyorlar. Edirne’ye gelirken de farkında olmadan bir mafya şebekesini çökertiyorlar. Daha sonra mafya babasının eline düşüyorlar ve başları belaya giriyor. Gerisi sürpriz tabi ki. Film, muhtemelen 20 Eylül’de vizyonda. Kaçırmayın derim”dedi.
Fragmanı yayınlandığı anda twitterda birinci sıradan trend listesine giren ve sosyal medyanın gündemine oturan film; şizofreni hastalığının alt dalı olan Otoskopi Öz görüm hastalığını konu Varol’un yönettiği, Ali Cumhur Demir’in senaryosunu yazdığı filmin, yapımcılığını Carat Film’in sahibi Murat Barutçu üstlenirken; başrolleri ise Zeynep Gülay ve komedi filmlerinin tanınan ismi Osman Cavcı bir diğer özelliği de, yıllarını tiyatro ve komedi filmlerine harcayan Osman Cavcı’nın rol aldığı ilk gerilim filmi GERİLİMTürk Sinemasında psikolojik gerilim türünde eksiklik olduğunu gördüğünü kaydeden yapımcı Murat Barutçu, “11 filminin senaryosunu bu şekilde biçimlendirdik; fakat aynı zamanda gerçeklikten kaçmamaya çalıştık. Bu süreçte başarılı senaristimiz Ali Cumhur Demir ile birlikte, bilimsel verileri toplayıp özenle çalıştık ve şizofreni hastalığının alt dalı olan Otoskopi – Öz görüm hastalığını konu edindik” diye VE EGE'DEN DESTEK BEKLİYORUZTüm dünyada özellikle gençler arasında yaygınlaşan selfie bağımlılığının filme konu alan otoskopi hastalığının da başlangıcı olabileceğini dile getiren Barutçu, şunları söyledi “Ben otoskopiyi günümüz selfie bağımlılığına bağlıyorum. Selfie bağımlılığı yani hastalığı, “Otoskopi” hastalığının başlangıcı olabilir. Öz görüm - öz çekim kelimeleri bile benzerken anlamları da bir o kadar bazı yerlerde kesişiyor. Filmden biraz daha bahsetmek gerekirse, çekim süreçlerinde bir hayli zorlandık. Fakat Carat Film ekibi olarak hiçbir zaman yılmadık. Tüm sorunları gidermek için gece gündüz çalıştık ve bu işin üstesinden geldik. Çekim tekniklerine ve görsel kaliteye önem verdik. Çünkü günümüz filmlerinde ve alıştığımız filmlerde kaliteli filmler, biraz da işin teknik boyutuyla ilgili. Elimizden gelenin en iyisini değil, daha da fazlasını ortaya koymak için mücadele verdik ve Carat Film’in ilk filmi olmasına rağmen çok güzel bir iş başardık”Filmin 9 Haziranda sinemalarda izleyiciyle buluşacağını da hatırlatan Barutçu, İzmir ve Egeli seyircilerden büyük destek beklediklerini sözlerine ekledi.
İzmir'in önemli değerlerinden, tiyatro alanında kendisini kanıtlamış Selçuk Uyan ilk uzun metraj filmi olan Eleia Cannes Film Festivali'nde yer aldı. Sponsor bulamayan, hiçbir kurumdan destek görmeyen Selçuk Uyan ve ekibi, Eleia'yı çekerken Belenbaşı köylülerinin sıcak dünyasına girerek en büyük desteği onlardan gördü. Tamamen İzmir'de çekilen Eleia hakkında Selçuk Uyan ile konuştuk. Filmi tamamen İzmir'de çektiniz. Film seti olarak tam olarak nereleri kullandınız?Eleia 'nın çekimlerini İzmir'in Buca ilçesindeki Belenbaşı Köyünde ve Karşıyaka- Alaybeyde şunu belirtmem lazım Belenbaşı köyü bizim için çok özel bir yer. Çünkü yaşayış biçimleri ve insanların hikayeleri filmde anlattığımız hikaye ile benzer özellikler taşıyor. Köye gidip görüştüğümüzde ise gerçekten çok sıcak karşılandık. Ne istersek kırmadan yaptılar. Çekim sürecinde imece usuluyle inanılmaz bir destek verdiler. Muhtar azası Ali Kınacı film boyunca küçük bir sahnede rol de aldı. Bu karşılama ve iyi niyet karşısında Belenbaşı köyü benim için hep özel bir yere sahip ile insanlara anlatmaya çalıştığınız ne?Eleia eski yunancada zeytin anlamına gelmektedir. Zeytin sadece yunan tarihinde değil tüm dünya tarihinde hatta mitolojide yada semavi dinlerde bile çok önemli bir yere sahiptir. Mesela Zeus bütün çocuklarına bir ağaç ismi verirken en sevdiği kızına Zeytini veriyor. Yada Nuh'un toprak parçası bulmak için yolladığı kuş geri dönerken ağzında bir zeytin dalı tutuyor. Bunun için Zeytin güzelliği,yaşamı ve barışı simgelemektedir. Ayrıca Ege bölgesi için de çok değerlidir. Dikkat edin siteleşmiş bölgelerde bile mutlaka bir tane zeytin ağacı de hikeyemin temeline bu tarihsel önemi ve hizmet ettiği düşüncenden dolayı zeytini aldım. Tabii ki de bu kadar önemli olmasının dışında zeytinin etrafında inanılmaz bir sömürü düzeni bulunmaktadır. Eleia da da aslında bunu anlattım. Film kendi zeytinliğinden topladığı zeytinleri pazarda satarak geçinmeye çalışan bir aileyi merkezine alıyor. Bu sürede talan edilen zeytinlikleri ve bu alanların neden-nasıl fabrikalaştığını, Köylünün üretimden koparılıp, kurulan zeytin fabrikalarında mevsimlik işçi olarak ne şartlarda çalıştırıldığını anlatıyor. Bu Film antikapitalist kurmaca bir hikaye olarak görülebilir. Ben bu hikayeyi yazarken aslında tek düşüncem gerçekçi olması idi. Zaten filmin geçen doneleri göz önüne aldığınızda bunların olmadığını varsaymak yanlış olacaktır. Şuan herhangi bir zeytin fabrikası için filmde geçen kapitalist ve işgalci düşünceye sahip olmadığını söyleyebilir miyiz? Filmde geçen bir diğer yan hikaye ise modern pazarlar olarak ifade edilen marketlerin, pazarları, ürünlerin üstünde yer alan etiketler ile nasıl yoketmeye çalıştığıdır. Etiket sömürüsü ile rekabet anlayışı, "O markette daha ucuz"görüşü yada haklı isyanı ki herkes maaşına göre alışveriş yapabiliyor İnsanları marketlerin sattığı tatsız tuzsuz fabrikasyon sürecinden geçen zeytinleri almaya zorluyor. Böylelikle pazarlar pahalı ürün satan kötü çocuğa dönüyor..Hiçbir yerden destek göremediniz, film için gereken parayı nasıl toplayabildiniz?Çekim Öncesi süreç, belki de bizim için en zor süreçti. Çünkü Sponsor bulmak hele ki işçi-köylü merkezli bir filme sponsor olacak birini bulmak neredeyse imkansıza yakındı. İzmir'de gitmediğimiz kurum-kuruluş, görüşmediğimiz kişi yoktu. Bütün bu görüşmeler sonuçunda tabii ki de hiç bir sonuç alamadık. Çözümümüz ise tiyatro oldu. Hemen bir tiyatro ekibi kurdum. Ardından bu oyunu yönetmeye başladım. İzmir seyircisi de bu oyunu gerçekten çok sevdi. Tabii İzmirli oyuncular Yeşim Aydın, Merve Aydoğdu ve Hakan Hasertürk'ün mükemmel performansı da bize çok katkı sağladı. Ve biz bu oyun sonunda filmimiz için gerekli parayı toplamış olduk. Eleia gibi bir filmi ortaya çıkaran, köylü ve işçiyi merkezine alan ekipte kimler yer alıyor?Kameranın Önünde ve arkasında değerli sinemacılar ile çalıştım. Orhan aydın,Emre Canpolat ve Ali Beyat performaslarıyla emek verdiler. Bu isimlerin politik sinemaya daha önce de önemli katkıları vardı. Eleia'da onlar ile çalışmak benim açımdan çok güzel ve özel bir deneyimdi. Hiç bir beklentileri olmadan sadece filme inandıkları için geldiler. Emre sadece oyunculuğu ile değil setteki enerjisi ile de bize yardım etti. Ali ağabey ise benim daha önce ki bir projemde yer almıştı. O günden bu güne Belenbaşı köylüleri de bir sahnemizde rol aldı. Kamera arkasında ise isimlerini anmadan geçemeyeceğim kişiler var. Filmin görüntü yönetmenliği Erdal Hanay yaptı. Sesleri Yiğitcan Kiremitçi kaydetti. Reji ekibinde yardımcılığımı Öznur Tümer yaptı. Sanatta da Betül Sur vardı. Yapım ekibim ise Derman Bayrak,Hadi Oruk ve Barış Sayır' Altyazılarını da arkadaşım Jasmen Yüsra yaptı. Bu filmi yetenekli bir ekip ile da benim şansım 'a katılmak oldukça büyük bir olay. Bu süreç nasıl işledi?Cannes film festivali durduğu yer ve bağımsız sinemaya bakışından dolayı sanıyorum dünyadaki tüm sinemacılar için önemli bir yere sahiptir. Benim için de öyle. Bu sene Mayıs'da gerçekleşecek festivale Eleia'da davet hem benim için hem de İzmir için güzel bir haber ve filmimizin avrupa temsilcisi Bület Taş festival tarihlerinde orada olacağız. Filmimizin dünya premierini festivalde yapacağız. Bir yandan da Türkiye politik sinemasını orada temsil edeceğiz. Bir köylü hikayesini dünyanın bir çok yerinden gelen sinemaseverlere seyrettireceğiz. Çok güzel bir gün olacak. Ayrıca orada ki sinema yapımcılarına hem Eleia için hem de yeni projem hakkında bir sunum yapacağım. Eleia'yı başka nerelerde göreceğiz?Eleia'nın yolculuğu ise devam ediyor. Daha önümüzde uzun bir yol. Diğer yabancı film festivallerine de başvuracağım. Umarım hakettiği değeri bulup başarılı olur. İşçi ve köylü odaklı sinema işin içine girince kolay olmamıştır herhalde?İktidarın politik sanat üreticilerine karşı kullandığı bir silahtır. İstemediği,hoşuna gitmeyen yerleri kendi iktidarını sarsacak her şeyi bir makas darbesiyle atabilir. En son Yeşim Ustaoğlu'nun Tereddüt filmi ve Son şnitzel adlı kısa filmin yaşadıkları ortadadır. Sadece bunlarda değil. Mesela gündemde olan bir olay var. Recep İvedik filminin Sinema salonlarını işgal her salonda bu film var. Ancak bundan önce sanki bağımsız filmler AVM'lere sıkışmış sinema salonlarında kendine yer bulabiliyor muydu? Sinemalara girmeyen bir çok film olduğunu biliyorum. Bunlar kıyıya itiliyor. Bir kaç Popüler film şirketi destekçin değilse, kendine sadece festivallerde yer bulabiliyorsun. Ancak ben Türkiye'de ki film festivallere de oldukça de de inanılmayacak mazeretlerle sansür uygulanabiliyor. Bu nedenle Eleia yerli film festivallerinde yer süreçte Selçuk Uyan'ın nasıl projelerini göreceğiz karşımızda? Ne gibi projeleri var?İlk uzun metraj filmim olacak "Hayallerim işgal altında" nın senaryosunu bitirmek üzereyim. Cezaevindeki hücresinde hayatta kalmaya çalışan bir gencin hikayesi. Yaz aylarında çekime başlayacağım. Oyuncu ve sponsorluk görüşmelerimiz yavaş yavaş başladı. Bu filmi de İzmir de bağımsız uzun ve kısa filmciler için bir cep sinema açma girişimlerim var. Bağımsız sinemacılar filmlerini gösterecek yer bulmakta zorlanıyor. En azında nefes alacağımız, kendimiz ifade edebileceğimiz ve filmlerimizi sansürsüz şekilde gösterebileceğimiz bir yer olsun diye böyle bir proje hazırladım. Yakında bu salon gösterimlere Uyan ile yeni tanışacak okurlarımız içinkendinizden bahsetmeniz gerekirse söyleyecekleriniz?Ben işçi hikayeleri yazmayı yada çekmeyi seviyorum. Çünkü gördüğüm bildiğim hikayeler, aşina olduğum durumlar bunlar. Zoruma giden şeyler var. Sömürülen işçiler, iş cinayetine kurban giden, madenlerde fıtrat denilen ölümler var. Benim sinemam işte bu hikayelere hizmet ediyor-edecek. Sinema ile bunları anlatmaya çalışıyorum. Bize dayatılan burjuva sanatçı anlayışını asla kabul etmiyorum. "Godard'ın deyimi ile halkın yaptığı filmlere ihtiyacımız var, onlar için yapılanlara değil". Benim için en doğru anlayıştır. Bir işçi birisi olarak küçücük bir köyde yaşanılan hikayeyi evrenselleştirmek için sinemayı seçtim. Bu yüzden de Eleia'yı olarak demek istediğiniz bir şey? Filmde emeği geçen herkese yürekten sevgiler. Bu film onlar sayesinde oldu. Bence en önemli başarı insanların bir arada bir şeyler üretmesidir. Bizim başardığımız da aslında budur. Cannes Film Festivali Sinema İzmir Buca Güncel Haberler
Ülkemizde sinema son yıllarda seyirciyi kendisine çeken önemli bir sektör haline gelmeyi başardı. Beyaz perdenin bu başarısında çekilen film sayısının artması, yeni oyuncuların kendisini göstermesine imkan tanırken, yapımcılar içinde sektöre ciddi paralar aktarılmasına sebep oldu. Biz de sizler için ülkemizde geçtiğimiz yıl en çok izlenen on filmi göstermek istedik. Sinemalarda geçtiğimiz yıl bir çok film vizyona girdi. Bu filmlerden bir kısmını yerli filmler oluştururken, büyük bölümünü ise yabancı filmler oluşturdu. Vizyon filmlerinin büyük bölümünü yabancı filmler oluşturmasına karşın, geçtiğimiz yılın en çok izlenen filmleri listesinin üst sıralarını daha çok yerli filmler oluşturdu. İşte sizler için listelemek istediğimiz, 2017 yılının en çok izlenen on film listesi Recep İvedik 5 Türk sinemalarında geçtiğimiz yılın en çok izlenen filmi olan Recep İvedik 5 şubat ayında gösterime girmişti. Bir çok sinemada aynı anda gösterime giren filmi toplamda 7 milyon 437 bin 50 kişi izledi. Film, tüm zamanların en çok izlenen filmi olma rekorunu da elde etmeyi başardı. Ayla Kore savaşı sırasında ailesini kaybeden bir kız çocuğunu sahiplenen bir Türk askerinin hayat hikayesinin anlatıldığı film, geçtiğimiz yılın en çok izlenen ikinci filmi olmayı başardı. Sinema sevenlerin çoğunu göz yaşına boğan filmi toplamda 4 milyon 615 bin 608 kişi izledi. Çalgı Çengi İkimiz Murat Cemcir ve Ahmet Kural ikilisinin çıkış filmi olan Çalgı Çengi 1 filminin devamı yıllar sonra ikili tarafından Çalgı Çengi 2 olarak çekildi. Son yıllarda Türkiye’nin en komikleri arasında yer alan ikilinin filmi 2 milyon 798 bin 16 seyirci tarafından izlendi. Hızlı ve Öfkeli 8 Aksiyon ve hız tutkusu olanlara hitap eden film serisinin sekizinci filmi, Dünya’da olduğu kadar ülkemizde de ciddi seyirci kitlesine ulaşmayı başardı. Film, ülkemizde toplamda 2 milyon 656 bin 286 seyirci tarafından izlenmeyi başardı. Karayip Korsanları Salazar’ın İntikamı Johnny Deep tarafından yıllardır sürdürülen istikrar serinin bu bölümünde de devam etti. Film sinemada 1 milyon 529 bin 857 seyirciye ulaşmayı başardı. Moana Walt Disney Animasyon Stüdyolarının hazırladığı, bilgisayar animasyonu’macera “Moana”, her yaştan kesimin ilgisini çekmeyi başardı. “Moana” filmi 1 milyon 337 bin 112 izleyiciyle listede dokuzuncu sırada yer aldı. Kolonya Cumhuriyeti BKM’de yetişen oyunculardan Ersin Korkut, Mahir İpek, Çağlar Çorumlu,Uğur Bilgin, Patrycja Widlak, Büşra Pekin’in oynadığı komedi filmi önemli bir başarı yakaladı. 1 milyon 114 bin 318 izleyiciyle “Kolonya Cumhuriyeti”, 2017 yılının en çok izlenen onuncu filmi oldu.
Yönetmen Alper Altuğ’un ilk uzun metraj filminde başrollerinde Cansel Elçin ve Kardelen Hacıoğlu yer aldı. Doğum, bilim kurgu gerilim filmi olarak çekildi. İzmir’in farklı ve güzel mekanları filmin atmosferini yansıtması için özenle seçildi. 12 gün süren çekimlerde; Kaynaklar Gökdere Kanyonu, Urla, Şirince, Karagöl, Mordoğan gibi İzmir’in güzel mekanları senedir üzerinde çalışılan filmde ön hazırlık aşaması yaklaşık 1 yıl sürdü. Memleketi İzmir’deki çekimlere katılan ünlü oyuncu Cansel Elçin, sürprizlerle dolu bir karakteri yönetmeni Alper Altuğ, “Doğum filmi farklı senaryosuyla dikkat çekiyor. Bilim kurgu altyapısında ilerleyen film üst yapı olarak bir gerilim filmi olarak düşünüyoruz. Filmin tamamı İzmir’de çekiliyor. İzmirli bir ekibiz. İlk uzun metrajlı filmim. Daha önce kısa filmler çektim. Filmlerim İzmir ve Ankara Film Festival’lerinde finalist yılları arasında sinema ve televizyon sektöründe çalışmalarımı sürdürdüm. Yapım ekiplerinde çalıştım. Aslında sinema kökenliyim. İzmir’de ilk uzun metrajlı filmimizi çekiyoruz. İzmir ve çevresinde Gökdere Kanyonu, Milli Kütüphane, Şirince Kemalpaşa, Bornova, Buca gibi birçok yerde güzel mekanlar seçtik. Bizim filmi tasarlarken üzerinde durduğumuz bir atmosfer yaratmaktı. Bilim kurgu filmi çekiyorsunuz bunun inandırıcılığının hat safhada olması gerekiyor. Mekanlar konusunda çok hassas davrandık. Görsel bir şölen oldu. Haziran sonu itibariyle film hazır hale gelecek. Festivallerden gelen başarıya göre filmin izleyicilerle buluşması 2022 Haziran aylarında dijital platformlarda yer salonları ve dijital platformlar hakkında konuşan Altuğ, “Sinema izleyicisi yavaş yavaş evinden dijital platformlardan izlemeye başlamıştı. Pandemi olmasa bile sinema kültürü yavaş yavaş evlere kayacak. Sinema insanların sosyalleştiği alanlardı. Büyüklerimiz açık hava sinemalarında film izlerlerdi. Günümüzde insan yalnızlaşmaya ve bireyselleşmeye başladı. Herkes ekrandan izlemeye başladı. Festival bağlamında her zaman film çekilecektir. Festivaller bizim gibi genç yönetmenlerin önünü açan etkinlikler” şeklinde İzmir’de film çekmekten mutlu olduğunu anlatan ünlü oyuncu Cansel Elçin, “İzmir’de olmak çok güzel. Ben Tireliyim. Uçaktan bile gelirken sanki evime geliyormuş gibi oluyor ve çok mutlu oluyorum. Her yaz Çeşme ve Alaçatı’ya geliyorum. İleride elbet döneceğiz İzmir’e. Bir döngü bu. Burada doğuyorsun. Doğduğun yere tekrar dönüyorsun” ilgili açıklamalarda bulunan Elçin, “Senaryosunu okuduğumda çok farklı bir hikaye olması benim ilgimi çekti. Aşkın peşinde giden bir kadının aksiyon dolu hikayesi olunca, bir de memleketimde çekilince filmde yer almayı kabul ettim. Yönetmenimiz Alper’in mükemmeliyetçi biri olduğunu biliyordum ama beraber çalışınca da gördüm. Çok titiz çalışıyor. Ne istediğini, ne çekeceğini biliyor. Teknolojiyi çok iyi kullanıyor. Mekanların, kostümlerin seçimine verdiği özeni görünce ne kadar doğru bir karar verdiğimi sette salonları ve sinema sektörü hakkında konuşan Elçin, “Sinema ile kolayca ulaşılabilir olmak çok güzel bir şey aslında. Bunu doğru yapmak gerekiyor. Bizim ülkemizde çok güzel hikayeler var. Hikayelerimizi evrenselleştirmek gerekiyor. Doğum’ filminde ben bunu gördüm. Doğum ulaşılabilir bir film olacak. Böyle senaryolar hikayeler olduğu zaman dijitali kullanmak çok güzel. Sinemanın tadı ayrı bir şey. Sinemada ekran çok büyük. Filmler büyük ekrana göre çekiliyor. Bizim ödül alan yönetmenlerimiz var. Fikret Ceyhan, Nuri Bilge Ceylan, Reha Erdem bunlar sinema filmi çekiyorlar. Evinde cep telefonunda ve televizyonda izleyemezsin. Onlar açılarını konseptini ona göre ayarlıyorlar. Sinemaseverler sadece sinemada izlemeyi severler. Fransızca Sinefili derler. Çok güzel bir şey. Bir yandan da üzülüyorum bir sinemasever olarak. Ben sinemanın ölmesini istemiyorum asla.”Ünlü oyuncu İsmail Hacıoğlu’nun kardeşi başrol oyuncusu Kardelen Hacıoğlu, “Bilim kurgu, bizim ülkemizde böyle bir hikayeye alışık değiliz. O kadar güzel kurulmuş ki dengeler. Filmde ne eksik ne fazla her şey çok dengeli. Alper, senaryoyu gönderdiğinde okudum ve çok güzel bir şey olacak bu iş dedim. Alper’le arkadaşlığımız dostluğumuz çok eskiye dayanıyor. Çok mutlu oldum teklifi aldığımda. Çok da güzel çalışıyoruz. İnşallah bizim burada çekerken aldığımız keyfi izlerken de herkes alır. Benim içinde güzel bir başlangıç olur diye umuyorum. İzmir’de çekim yaptığımız yerlere doğa seven, yeşil seven biri olarak hayran hayran bakıyorum. Kendimi çekim yaptığımız derenin kenarına attım. Mutluyum doğanın içinde olmaktan” şeklinde konuştu.
izmir de çekilen filmler 2017