izmir bölge adliye mahkemesi hakimleri

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Bölge Adliye mahkemelerine bin 34 hakim ve savcı atadı HSYK kritik atamalar yaptı. Yeni oluşturulan 7 dairenin başkanı belli oldu. İzmirBölge Adliye Mahkemesi şirketinin açık adresi: Çınarlı, 1559. Sokak No:2, 35170 Konak/İzmir, Turkey. Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları Reklam engelleyicisi tespit edildi: Web sitemiz ziyaretçilerimize çevrimiçi reklamlar gösterebilir. Lütfen web sitemiz üzerindeki reklam engelleyicinizi devre dışı bırakarak bize destek olun. İzmirBölge Adliye Mahkemesi Staj Koordinatörü Cumhuriyet Savcısı Akif Celalettin ŞİMŞEK'in organizesi ve katılımı ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde staj yapan hâkim ve savcı adaylarına savcılık ve ceza dairelerine yönelik seminerler düzenlenmiştir. BölgeAdliye Mahkemesi İzmir BAM 7. Hukuk Dairesi İstinaf Kararları, ilişkili kanunlar, yönetmelikler ve daha fazlası Lexpera'da Site De Rencontre 100 Gratuit Homme. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun HSYK 2017 yılı adli yargı kararnamesi ile Aydın ve ilçe adliyelerinde görevli 37 hakim ve savcı, başka illerde görevlendirildi. Aydın genelindeki adliyelere 30 yeni hakim ve savcı atandı. HSYK 1’inci Dairesi’nin yayımladığı 2017 yılı adli yargı ihtiyaç kararnamesi ile Aydın Adliyesi ve ilçe adliyelerinde çok sayıda hakim ve savcının görev yeri değiştirildi. AYDIN’DAN 3 HAKİM GİTTİ, 2 HAKİM GELDİ Kararname ile Aydın hakimi Selşah Eker Tiryaki İzmir Bölge Adliye Mahkemesi üyeliğine, Aydın 2’nci Sulh Ceza Hakimi Erkan İlbay, Denizli Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığına atandı. Onların yerine Milas hakimi Ebru Özcan Asıl ile Hatay hakimi Ali Özdemir Aydın’a tayin edildi. Erzincan Cumhuriyet Savcısı Murat Oran, Akhisar Cumhuriyet Savcısı Şükrü Akyıl ve Milas Cumhuriyet Savcısı Mehmet Asıl Aydın Adliyesi’nde görevlendirildi. NAZİLLİ’DE 15 HAKİM-SAVCI DEĞİŞTİ Nazilli Adliyesi’nde görevli cumhuriyet savcıları Hüseyin Apaydın Ankara’ya, Vuslat Çakır Yeral Kırıkkale’ye atandı. Nazilli Cumhuriyet Savcısı Olcay Sözmez Mesut, Yargıtay tetkik hakimliğine getirilirken, İslâhiye Cumhuriyet Savcısı Sinan Ergüden, Reyhanlı Cumhuriyet Savcısı Yasin Dikici, Elazığ Cumhuriyet Savcısı Eren Ergün ve Orhaneli Cumhuriyet Savcısı Uğur Balcı Nazilli Adliyesi’nde görevlendirildi. Nazilli hakimleri Şehnaz Apaydın Ankara’ya, Gülşen Şen Çorum’a, Onur Kadakal Bodrum’a ve Ahmet Atasoy Kütahya’ya tayin edilirken Bingöl hakimi Vedat Bıkmaz, Tavşanlı hakimi Mustafa Bakır, Bingöl hakimi Gülşen Gölcük ve Taşova hakimi Birkan Yıldızhan Nazilli Adliyesi’ne atandı. Söke Adliyesi’nde yaşanan atamalar ise şöyle Söke Ağır Ceza Mahkemesi Başkan Erkan Ataman Van Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığına, Söke hakimi Haydar Şaban Karaköse Dinar Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığına, Söke hakimi Hatice Şahin Adana hakimliğine, Söke hakimi Gülay Söğüt Bursa hakimliğine, Söke hakimi Yeter Özcan Mardin hakimliğine, Söke hakimi Esra Karaman Ünye hakimliğine, Söke hakimi Nermin Çukadar Çağlar Erciş hakimliğine, Söke Hâkimi Ayşegül Ayan Büyükçetinkaya Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na, Erciş Cumhuriyet Savcısı Ali Çağlar Söke Cumhuriyet Savcılığı’na, Söke Cumhuriyet Savcısı Ali Büyükçetinkaya Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na getirildi. Van hakimi Akın Kavi, Refahiye hakimi Ebru Duman Ekinci ve Hakkari hakimi Mustafa Özgür Kabadayı Söke hakimliğine atandı. Germencik Cumhuriyet Savcısı İlker Şancı Söke Cumhuriyet Savcılığı’na, Söke Cumhuriyet Savcısı Recep Özcan Mardin Cumhuriyet Savcılığı’na tayin edildi. KUŞADASI’NDAN 5 HKİM FARKLI İLLERE TAYİN EDİLDİ Kuşadası hakimleri Hasan Aydın İstanbul’a, Başak Pektaş Denizli’ye, Gül Yıldız İstanbul Anadolu Adliyesi’ne, Ahmet Kılıç Hakkari’ye, Özge Metinoğlu Van’a atandı. Oltu hakimi Mehmet Emin Yüceer, Bitlis hakimi Ebru Engindeniz ve Hınıs hakimi Serdar Yücel Kuşadası Adliyesi’nde görevlendirildi. Kuşadası Cumhuriyet Savcıları Alperen Pektaş Denizli’ye, Alper Metinoğlu Van’a tayin edildi. Hüseyin Mısırlı, Mehtap Tandoğan ve Hakan Baran Kuşadası Cumhuriyet Savcılığı’na getirildi. Didim’de yaşanan değişim ise şöyle Didim Cumhuriyet Savcısı Sinan Alkılınç Kayseri’ye, Oltu Cumhuriyet Savcısı Hikmet Bilgil ve Erciş Cumhuriyet Savcısı Köksal Sekmen Didim’e atandı. Didim hakimleri Çiğdem Alkılınç Kayseri’ye, Alaattin Gülçün Yüksekova hakimliğine tayin edilirken Bingöl hakimi Ceyda Akdoğan Didim Adliyesi’nde görevlendirildi. GERMENCİK’TE 2 SAVCI GİTTİ, 2 SAVCI GELDİ Germencik Adliyesi’nde görevli Cumhuriyet Savcıları Emre Herdem Osmaniye’de, İlker Şancı Söke’de görevlendirilirken, Batman Cumhuriyet Savcısı Hakan Soydan ve Pülümür Cumhuriyet Savcısı Arzu Akyol Germencik Adliyesi’ne atandı. Bozdoğan Cumhuriyet Savcısı Muhsin Onay İstanbul hakimliğine ve Bozdoğan hakimi Rabia Yazkan Onay İstanbul hakimliklerine, Bozdoğan hakimi Firdevs Ünlü Burdur hakimliğine getirildi. Çine Adliyesi’nde görevli hakim Hatice Arslan Uşak’a atanırken yerine Kars hakimi Medine Özlem Rüzgar atandı. Çine Cumhuriyet Savcıları İdris Sözen Ünye’ye, Nazlı Sertap Yalçın ise Cizre’ye tayin edildi. NACİ ERİŞ BÖLGENİN EN BÜYÜK REZİDANS PROJESİ GOLD TOWERS... YARGITAY Başkanlığı ile İzmir Ekonomi Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen ' Vergi, Dolandırıcılık ve Belgede Sahtecilik Suçları' konulu Bölgesel İçtihat Forumu İzmir'de başladı. Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, "Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanlığı, 5 milyondan fazla kararını şu ana kadar erişime açmıştır" dedi.' Vergi, Dolandırıcılık ve Belgede Sahtecilik Suçları' konulu Bölgesel İçtihat Forumu'na Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ali İhsan Öztekin, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Bestemi Tezcan, Yargıtay üyeleri, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Komisyon Başkanı İdris Kizir ve ceza dairesi başkanları, cumhuriyet savcıları, İzmir Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İzmir Ticaret Odası Başkanı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Özgener, tetkik hakimleri ve akademisyenler katıldı. 4 oturum şeklinde yapılacak forumun birinci ve ikinci oturumuna Yargıtay Birinci Başkanvekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanı Eyüp Yeşil, üçüncü oturumuna Yargıtay 11'inci Ceza Dairesi Üyesi Gökhan Karaburun ve dördüncü oturumuna ise Yargıtay 11'inci Ceza Dairesi Üyesi Mehmet Reşat Koparan başkanlık yapacak. Forumda vergi, dolandırıcılık ve belgede sahtecilik suçlarına ilişkin sorunların adalet politikaları, yargı yönetimi ve yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilip Yargıtay içtihatları ile öğreti görüşleri tartışılacak.'YARGITAY'IN GÖREVİ İÇTİHAT BİRLİĞİNİ SAĞLAMAKTIR'Forumda yaptığı konuşmada Yargıtay'ın temel iki görevine dikkati çeken Akarca, "Yargıtay'ın hukuki denetim yapmak ve hukukun tüm ülkede eşit şekilde uygulanmasını sağlamak gibi iki temel işlevi vardır. Yargıtay'ın en önemli görevi; topluma karşı en büyük sorumluluğu, hukuki güvenliği, kanun önünde eşitliği ve hukuki öngörülebilirliği sağlamak amacıyla içtihat birliğini gerçekleştirmektir. Bugün Yargıtay'ın içtihat birliğini sağlamaya yönelik çalışmalarının önemli bir bileşeni olan bölgesel içtihat forumunu gerçekleştirmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Gerçekleştirilen bilgi ve deneyim paylaşımının bir sonucu olarak isabetli karar oranı yükselir, yargılama süreleri kısalır, iş yükü azalır ve halkın yargı sistemine olan güveni de artar. İlk derece ve bölge adliye mahkemelerinin cumhuriyet savcıları ve hakimleri ile Yargıtay daire başkan ve üyelerinin bir araya gelerek içtihatları ilkesel düzeyde tartışması, hiç şüphe yok ki adli kalitenin yükselmesine de katkı sağlayacaktır" dedi.'VERGİ SUÇLARINDA BOZMA ORANI DİĞER SUÇLARDAN İKİ KAT FAZLA' Vergi suçları ile ilgili bozma kararlarına değinen Akarca "Kamu giderlerinin karşılanmasının ana kaynağı vergidir. Toplanan vergiler yoluyla sağlanan mali kaynak sayesinde kamu ihtiyaçları karşılanır. Bu nedenle vergilerin zamanında ve tam olarak toplanması hem devlet ve toplum düzeninin devamı hem de vergi yükünün dengeli ve adil dağıtılması bakımından önemlidir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun çeşitli hükümlerinde vergi suçları özel olarak düzenlenmiş ve cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Bu nedenle vergi suçları adalet, ticaret, mali ve kamu yönetimi gibi farklı alanlara sirayet eden çok boyutlu bir olgudur. Ticaret hayatına ve ekonomik düzene etkileri ile soruşturma ve kovuşturma usulünün Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen suç tiplerine göre farklılık göstermesi gibi hususlar dikkate alındığında, vergi suçlarının ayrı bir uzmanlık konusu olduğu açıktır. Vergi suçlarına ilişkin kararların temyiz incelemesi sonucunda, 2017'de yüzde 70, 2018'de yüzde 77, 2019'da yüzde 62, 2020'de yüzde 70 oranında bozma kararı verilmiştir. Yargıtay Ceza Daireleri'nin, 2020 yılında verdikleri bozma kararı oranının yüzde 30 olduğu dikkate alındığında, vergi suçlarında bozulan dosyaların oranının diğer suçlara göre iki kattan daha fazla olduğu söylenebilir. Bu durum da adli kalite bakımından konunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır" diye konuştu.'TEKNOLOJİK GELİŞMELERE KARŞI YENİ MEKANİZMALAR OLUŞTURULMALI'Teknolojik gelişmelerle birlikte sahtecilik ve dolandırıcılığa yeni boyutlar eklendiğinin altını çizen Akarca, bunlara uygun içtihatlar geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Akarca, "Bu konudaki güncel gelişmelerin ve yeni suç işleme yöntemlerinin ele alınması, hukuk sisteminin günün ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmaması bakımından kritik önem taşımaktadır. Sosyal yaşamdaki değişimin hızı, teknolojik gelişmeler nedeniyle gün geçtikçe artmaktadır. Ceza hukuku bu değişimlere cevap verebilecek şekilde yeni suç tanımlarını yapmalı, toplumu suça karşı koruyabilmeli ve değişimleri zamanında algılayabilecek hassas mekanizmalar oluşturmalıdır. Kanunlar çerçevesinde günün ihtiyaçlarına cevap verebilecek yorumlarla toplumsal düzeni ve sosyal barışı teminat altına alan içtihatlar geliştirilmelidir. Dolandırıcılık ve belgedeki sahtecilik suçları uygulamada en sık karşılaşılan suçlar arasında yer almaktadır. Bu suçlara ilişkin içtihatların doğru bir şekilde bilinmesi ve takip edilmesi, büyük sayılara ulaşan davaların da doğru bir şekilde sonuçlandırılması anlamına gelir" ifadelerini kullandı.'YARGITAY İÇİN TARİHİ FIRSAT SUNULMUŞTUR'Yargıtay'ın son yıllarda çok önemli yapısal reformlar gerçekleştirdiğini belirten Mehmet Akarca, şunları söyledi "Şu an en önemli önceliklerimizden biri; adli kalitenin arttırılmasıdır. Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinin de etkisi ile Yargıtay'ın iş yükünde meydana gelen azalma, Yargıtay'ın asli görevi olan içtihat tutarlılığının güçlendirilmesi bakımından bize tarihi bir fırsat sunmuştur. Tüm Yargıtay camiası olarak bu tarihi fırsatı en iyi şekilde değerlendirmenin heyecanını yaşıyoruz. Yargıtay içinde uygulamaya başladığımız Dosya İzleme Sistemi'ni detaylandırarak kalite standartlarımızı her geçen gün yükseltiyoruz. Hukuk dairelerinin ortalama temyiz süresi, 2020 yılında Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin ortalamasının altına düşmüştür. Ceza daireleri bakımından da 2023 yılında aynı sonuca ulaşacağımızı düşünüyorum. Uluslararası alanda mahkemelerin performansını ölçmeye yönelik göstergelerin bir kısmını da ölçme ve değerlendirme sistemimize dahil ettik. Bu şekilde şeffaflık ve topluma karşı hesap verebilirlik bakımından da ilerleme sağladığımızı söyleyebilirim. Gururla ifade etmek isterim ki; Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanlığı, Yargıtay içtihatlarının erişime açılması için 5 milyondan fazla kararını şu ana kadar erişime açmıştır. Bu konuda kişisel verilerden arındırmak suretiyle büyük bir çaba içerisindeyiz. Ancak bunu yeterli görmüyoruz. İçtihatları gerçekten de en önemlilerinin ön plana çıkarılarak uygulamacılara ışık tutması bakımından da gerekli veri tabanı ve altyapı çalışmalarımız teknik düzeyde sürmektedir."'GENELLİKLE SAHTECİLİK VE VERGİ SUÇLARIYLA KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ'İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Özgener ise vergi suçlarının uzmanlaşmış bir ihtisas mahkemesinde görülmesinin veya bu konuya farklı bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Özgener, şöyle konuştu "İş dünyası olarak belgede sahtecilik ve vergi suçlarıyla bazı durumlarda eylemin iki tarafı, hatta 3'üncü tarafı olarak karşı karşıya kalabiliyoruz. Genellikle sahte fatura veya naylon fatura iddiasıyla ilgili vergi daireleri tarafından ihbar üzerine veya savcılık birimlerince resen soruşturma yapılıyor. Hatta naylon fatura/sahte faturayı kullanan tarafla iş yapan ticaret erbabı da vergi dairelerinin kod liste uygulamasına muhatap olabiliyor. Bunun sonucu idari olarak maalesef bazı haksız uygulamalar da ortaya çıkabiliyor. Yasanın karmaşık ve teknik yönü, ağır yapısı, ceza yargılamasında suç ve cezanın şahsiliğine uygun olarak gerçek sorumlunun tespiti açısından, Türk Ticaret Kanunu'nun ve benzeri mevzuat hükümlerinin de koordineli olarak bilinmesini gerektiriyor. Tabii ki her suç için ayrı ihtisas mahkemesi kurulması mümkün olmaz ancak buradaki mağduriyetlerin ağırlığını değerlendirdiğimizde genel mahkemelerin çok sayıda suç tipine bakıyor olması ve iş yoğunluğu göz önüne alındığımızda uzmanlaşmanın gerekli olduğuna inanıyoruz" ardından Özgener, Akarca'ya hediye takdiminde bulundu ve hatıra fotoğrafı İzmir İzmir Ekonomi Üniversitesi Yargıtay İzmir Vergi Güncel Haberler Giriş Tarihi 1427 'Vergi, Dolandırıcılık ve Belgede Sahtecilik Suçları' konulu Bölgesel İçtihat Forumu'na Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ali İhsan Öztekin, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Bestemi Tezcan, Yargıtay üyeleri, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Komisyon Başkanı İdris Kizir ve ceza dairesi başkanları, cumhuriyet savcıları, İzmir Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İzmir Ticaret Odası Başkanı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Özgener, tetkik hakimleri ve akademisyenler katıldı. 4 oturum şeklinde yapılacak forumun birinci ve ikinci oturumuna Yargıtay Birinci Başkanvekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanı Eyüp Yeşil, üçüncü oturumuna Yargıtay 11'inci Ceza Dairesi Üyesi Gökhan Karaburun ve dördüncü oturumuna ise Yargıtay 11'inci Ceza Dairesi Üyesi Mehmet Reşat Koparan başkanlık yapacak. Forumda vergi, dolandırıcılık ve belgede sahtecilik suçlarına ilişkin sorunların adalet politikaları, yargı yönetimi ve yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilip Yargıtay içtihatları ile öğreti görüşleri tartışılacak. 'YARGITAY'IN GÖREVİ İÇTİHAT BİRLİĞİNİ SAĞLAMAKTIR' Forumda yaptığı konuşmada Yargıtay'ın temel iki görevine dikkati çeken Akarca, "Yargıtay'ın hukuki denetim yapmak ve hukukun tüm ülkede eşit şekilde uygulanmasını sağlamak gibi iki temel işlevi vardır. Yargıtay'ın en önemli görevi; topluma karşı en büyük sorumluluğu, hukuki güvenliği, kanun önünde eşitliği ve hukuki öngörülebilirliği sağlamak amacıyla içtihat birliğini gerçekleştirmektir. Bugün Yargıtay'ın içtihat birliğini sağlamaya yönelik çalışmalarının önemli bir bileşeni olan bölgesel içtihat forumunu gerçekleştirmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Gerçekleştirilen bilgi ve deneyim paylaşımının bir sonucu olarak isabetli karar oranı yükselir, yargılama süreleri kısalır, iş yükü azalır ve halkın yargı sistemine olan güveni de artar. İlk derece ve bölge adliye mahkemelerinin cumhuriyet savcıları ve hakimleri ile Yargıtay daire başkan ve üyelerinin bir araya gelerek içtihatları ilkesel düzeyde tartışması, hiç şüphe yok ki adli kalitenin yükselmesine de katkı sağlayacaktır" dedi. 'VERGİ SUÇLARINDA BOZMA ORANI DİĞER SUÇLARDAN İKİ KAT FAZLA' Vergi suçları ile ilgili bozma kararlarına değinen Akarca "Kamu giderlerinin karşılanmasının ana kaynağı vergidir. Toplanan vergiler yoluyla sağlanan mali kaynak sayesinde kamu ihtiyaçları karşılanır. Bu nedenle vergilerin zamanında ve tam olarak toplanması hem devlet ve toplum düzeninin devamı hem de vergi yükünün dengeli ve adil dağıtılması bakımından önemlidir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun çeşitli hükümlerinde vergi suçları özel olarak düzenlenmiş ve cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Bu nedenle vergi suçları adalet, ticaret, mali ve kamu yönetimi gibi farklı alanlara sirayet eden çok boyutlu bir olgudur. Ticaret hayatına ve ekonomik düzene etkileri ile soruşturma ve kovuşturma usulünün Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen suç tiplerine göre farklılık göstermesi gibi hususlar dikkate alındığında, vergi suçlarının ayrı bir uzmanlık konusu olduğu açıktır. Vergi suçlarına ilişkin kararların temyiz incelemesi sonucunda, 2017'de yüzde 70, 2018'de yüzde 77, 2019'da yüzde 62, 2020'de yüzde 70 oranında bozma kararı verilmiştir. Yargıtay Ceza Daireleri'nin, 2020 yılında verdikleri bozma kararı oranının yüzde 30 olduğu dikkate alındığında, vergi suçlarında bozulan dosyaların oranının diğer suçlara göre iki kattan daha fazla olduğu söylenebilir. Bu durum da adli kalite bakımından konunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır" diye konuştu. 'TEKNOLOJİK GELİŞMELERE KARŞI YENİ MEKANİZMALAR OLUŞTURULMALI' Teknolojik gelişmelerle birlikte sahtecilik ve dolandırıcılığa yeni boyutlar eklendiğinin altını çizen Akarca, bunlara uygun içtihatlar geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Akarca, "Bu konudaki güncel gelişmelerin ve yeni suç işleme yöntemlerinin ele alınması, hukuk sisteminin günün ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmaması bakımından kritik önem taşımaktadır. Sosyal yaşamdaki değişimin hızı, teknolojik gelişmeler nedeniyle gün geçtikçe artmaktadır. Ceza hukuku bu değişimlere cevap verebilecek şekilde yeni suç tanımlarını yapmalı, toplumu suça karşı koruyabilmeli ve değişimleri zamanında algılayabilecek hassas mekanizmalar oluşturmalıdır. Kanunlar çerçevesinde günün ihtiyaçlarına cevap verebilecek yorumlarla toplumsal düzeni ve sosyal barışı teminat altına alan içtihatlar geliştirilmelidir. Dolandırıcılık ve belgedeki sahtecilik suçları uygulamada en sık karşılaşılan suçlar arasında yer almaktadır. Bu suçlara ilişkin içtihatların doğru bir şekilde bilinmesi ve takip edilmesi, büyük sayılara ulaşan davaların da doğru bir şekilde sonuçlandırılması anlamına gelir" ifadelerini kullandı. 'YARGITAY İÇİN TARİHİ FIRSAT SUNULMUŞTUR' Yargıtay'ın son yıllarda çok önemli yapısal reformlar gerçekleştirdiğini belirten Mehmet Akarca, şunları söyledi "Şu an en önemli önceliklerimizden biri; adli kalitenin arttırılmasıdır. Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinin de etkisi ile Yargıtay'ın iş yükünde meydana gelen azalma, Yargıtay'ın asli görevi olan içtihat tutarlılığının güçlendirilmesi bakımından bize tarihi bir fırsat sunmuştur. Tüm Yargıtay camiası olarak bu tarihi fırsatı en iyi şekilde değerlendirmenin heyecanını yaşıyoruz. Yargıtay içinde uygulamaya başladığımız Dosya İzleme Sistemi'ni detaylandırarak kalite standartlarımızı her geçen gün yükseltiyoruz. Hukuk dairelerinin ortalama temyiz süresi, 2020 yılında Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin ortalamasının altına düşmüştür. Ceza daireleri bakımından da 2023 yılında aynı sonuca ulaşacağımızı düşünüyorum. Uluslararası alanda mahkemelerin performansını ölçmeye yönelik göstergelerin bir kısmını da ölçme ve değerlendirme sistemimize dahil ettik. Bu şekilde şeffaflık ve topluma karşı hesap verebilirlik bakımından da ilerleme sağladığımızı söyleyebilirim. Gururla ifade etmek isterim ki; Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanlığı, Yargıtay içtihatlarının erişime açılması için 5 milyondan fazla kararını şu ana kadar erişime açmıştır. Bu konuda kişisel verilerden arındırmak suretiyle büyük bir çaba içerisindeyiz. Ancak bunu yeterli görmüyoruz. İçtihatları gerçekten de en önemlilerinin ön plana çıkarılarak uygulamacılara ışık tutması bakımından da gerekli veri tabanı ve altyapı çalışmalarımız teknik düzeyde sürmektedir." 'GENELLİKLE SAHTECİLİK VE VERGİ SUÇLARIYLA KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ' İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Özgener ise vergi suçlarının uzmanlaşmış bir ihtisas mahkemesinde görülmesinin veya bu konuya farklı bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Özgener, şöyle konuştu "İş dünyası olarak belgede sahtecilik ve vergi suçlarıyla bazı durumlarda eylemin iki tarafı, hatta 3'üncü tarafı olarak karşı karşıya kalabiliyoruz. Genellikle sahte fatura veya naylon fatura iddiasıyla ilgili vergi daireleri tarafından ihbar üzerine veya savcılık birimlerince resen soruşturma yapılıyor. Hatta naylon fatura/sahte faturayı kullanan tarafla iş yapan ticaret erbabı da vergi dairelerinin kod liste uygulamasına muhatap olabiliyor. Bunun sonucu idari olarak maalesef bazı haksız uygulamalar da ortaya çıkabiliyor. Yasanın karmaşık ve teknik yönü, ağır yapısı, ceza yargılamasında suç ve cezanın şahsiliğine uygun olarak gerçek sorumlunun tespiti açısından, Türk Ticaret Kanunu'nun ve benzeri mevzuat hükümlerinin de koordineli olarak bilinmesini gerektiriyor. Tabii ki her suç için ayrı ihtisas mahkemesi kurulması mümkün olmaz ancak buradaki mağduriyetlerin ağırlığını değerlendirdiğimizde genel mahkemelerin çok sayıda suç tipine bakıyor olması ve iş yoğunluğu göz önüne alındığımızda uzmanlaşmanın gerekli olduğuna inanıyoruz" dedi. Konuşmaların ardından Özgener, Akarca'ya hediye takdiminde bulundu ve hatıra fotoğrafı çekildi. Erzurum’da “Bölge İdare Mahkemeleri İçtihat Paylaşımı ve Değerlendirme Toplantısı” yapılacak. Danıştay ile Bölge İdare Mahkemeleri arasında iletişim ve işbirliğinin güçlendirilmesi, Danıştay içtihatlarının bilinirliğinin sağlanması, farklı Bölge İdare Mahkemeleri arasındaki olası içtihat farklılıklarının azaltılması ve söz konusu Mahkemelerdeki ihtisaslaşmada etkinlik ve verimliliğin sağlanması amacıyla Bölge İdare Mahkemeleri nezdinde çalışma ziyaretleri kapsamında, Erzurum Palandöken’de düzenlenecek toplantıya Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Danıştay Genel Sekreteri Kemal Açıkgöz, Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, 10. Daire Başkanı Yılmaz Akçil, Danıştay 9. ve 10. Daire Başkanlıklarında görev yapan Danıştay Üyeleri ile Tetkik Hâkimleri; Adana, Ankara, Bursa, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Konya, Samsun Bölge İdare Mahkemelerinde görevli bir kısım Daire Başkanları katılacak. 19-22 Mayıs 2022 tarihlerinde Erzurum’da “Bölge İdare Mahkemeleri İçtihat Paylaşımı ve Değerlendirme Toplantısı’nın yanı sıra “Tam Yargı Davaları” ile “Damga Vergisi ve Harçlar Kanunundan Doğan Uyuşmazlıklar” konularında sunum, istişare ve değerlendirmeler yapılacak. 'Vergi, Dolandırıcılık ve Belgede Sahtecilik Suçları' konulu Bölgesel İçtihat Forumu’na Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ali İhsan Öztekin, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Bestemi Tezcan, Yargıtay üyeleri, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Komisyon Başkanı İdris Kizir ve ceza dairesi başkanları, cumhuriyet savcıları, İzmir Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İzmir Ticaret Odası Başkanı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Özgener, tetkik hakimleri ve akademisyenler katıldı. 4 oturum şeklinde yapılacak forumun birinci ve ikinci oturumuna Yargıtay Birinci Başkanvekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanı Eyüp Yeşil, üçüncü oturumuna Yargıtay 11’inci Ceza Dairesi Üyesi Gökhan Karaburun ve dördüncü oturumuna ise Yargıtay 11'inci Ceza Dairesi Üyesi Mehmet Reşat Koparan başkanlık yapacak. Forumda vergi, dolandırıcılık ve belgede sahtecilik suçlarına ilişkin sorunların adalet politikaları, yargı yönetimi ve yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilip Yargıtay içtihatları ile öğreti görüşleri tartışılacak.'YARGITAY’IN GÖREVİ İÇTİHAT BİRLİĞİNİ SAĞLAMAKTIR'Forumda yaptığı konuşmada Yargıtay'ın temel iki görevine dikkati çeken Akarca, "Yargıtay’ın hukuki denetim yapmak ve hukukun tüm ülkede eşit şekilde uygulanmasını sağlamak gibi iki temel işlevi vardır. Yargıtay’ın en önemli görevi; topluma karşı en büyük sorumluluğu, hukuki güvenliği, kanun önünde eşitliği ve hukuki öngörülebilirliği sağlamak amacıyla içtihat birliğini gerçekleştirmektir. Bugün Yargıtay'ın içtihat birliğini sağlamaya yönelik çalışmalarının önemli bir bileşeni olan bölgesel içtihat forumunu gerçekleştirmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Gerçekleştirilen bilgi ve deneyim paylaşımının bir sonucu olarak isabetli karar oranı yükselir, yargılama süreleri kısalır, iş yükü azalır ve halkın yargı sistemine olan güveni de artar. İlk derece ve bölge adliye mahkemelerinin cumhuriyet savcıları ve hakimleri ile Yargıtay daire başkan ve üyelerinin bir araya gelerek içtihatları ilkesel düzeyde tartışması, hiç şüphe yok ki adli kalitenin yükselmesine de katkı sağlayacaktır" dedi.'VERGİ SUÇLARINDA BOZMA ORANI DİĞER SUÇLARDAN İKİ KAT FAZLA'Vergi suçları ile ilgili bozma kararlarına değinen Akarca "Kamu giderlerinin karşılanmasının ana kaynağı vergidir. Toplanan vergiler yoluyla sağlanan mali kaynak sayesinde kamu ihtiyaçları karşılanır. Bu nedenle vergilerin zamanında ve tam olarak toplanması hem devlet ve toplum düzeninin devamı hem de vergi yükünün dengeli ve adil dağıtılması bakımından önemlidir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun çeşitli hükümlerinde vergi suçları özel olarak düzenlenmiş ve cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Bu nedenle vergi suçları adalet, ticaret, mali ve kamu yönetimi gibi farklı alanlara sirayet eden çok boyutlu bir olgudur. Ticaret hayatına ve ekonomik düzene etkileri ile soruşturma ve kovuşturma usulünün Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen suç tiplerine göre farklılık göstermesi gibi hususlar dikkate alındığında, vergi suçlarının ayrı bir uzmanlık konusu olduğu açıktır. Vergi suçlarına ilişkin kararların temyiz incelemesi sonucunda, 2017’de yüzde 70, 2018’de yüzde 77, 2019'da yüzde 62, 2020’de yüzde 70 oranında bozma kararı verilmiştir. Yargıtay Ceza Daireleri'nin, 2020 yılında verdikleri bozma kararı oranının yüzde 30 olduğu dikkate alındığında, vergi suçlarında bozulan dosyaların oranının diğer suçlara göre iki kattan daha fazla olduğu söylenebilir. Bu durum da adli kalite bakımından konunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır" diye konuştu.'TEKNOLOJİK GELİŞMELERE KARŞI YENİ MEKANİZMALAR OLUŞTURULMALI'Teknolojik gelişmelerle birlikte sahtecilik ve dolandırıcılığa yeni boyutlar eklendiğinin altını çizen Akarca, bunlara uygun içtihatlar geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Akarca, "Bu konudaki güncel gelişmelerin ve yeni suç işleme yöntemlerinin ele alınması, hukuk sisteminin günün ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmaması bakımından kritik önem taşımaktadır. Sosyal yaşamdaki değişimin hızı, teknolojik gelişmeler nedeniyle gün geçtikçe artmaktadır. Ceza hukuku bu değişimlere cevap verebilecek şekilde yeni suç tanımlarını yapmalı, toplumu suça karşı koruyabilmeli ve değişimleri zamanında algılayabilecek hassas mekanizmalar oluşturmalıdır. Kanunlar çerçevesinde günün ihtiyaçlarına cevap verebilecek yorumlarla toplumsal düzeni ve sosyal barışı teminat altına alan içtihatlar geliştirilmelidir. Dolandırıcılık ve belgedeki sahtecilik suçları uygulamada en sık karşılaşılan suçlar arasında yer almaktadır. Bu suçlara ilişkin içtihatların doğru bir şekilde bilinmesi ve takip edilmesi, büyük sayılara ulaşan davaların da doğru bir şekilde sonuçlandırılması anlamına gelir" ifadelerini kullandı.'YARGITAY İÇİN TARİHİ FIRSAT SUNULMUŞTUR'Yargıtay'ın son yıllarda çok önemli yapısal reformlar gerçekleştirdiğini belirten Mehmet Akarca, şunları söyledi"Şu an en önemli önceliklerimizden biri; adli kalitenin arttırılmasıdır. Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinin de etkisi ile Yargıtay'ın iş yükünde meydana gelen azalma, Yargıtay'ın asli görevi olan içtihat tutarlılığının güçlendirilmesi bakımından bize tarihi bir fırsat sunmuştur. Tüm Yargıtay camiası olarak bu tarihi fırsatı en iyi şekilde değerlendirmenin heyecanını yaşıyoruz. Yargıtay içinde uygulamaya başladığımız Dosya İzleme Sistemi'ni detaylandırarak kalite standartlarımızı her geçen gün yükseltiyoruz. Hukuk dairelerinin ortalama temyiz süresi, 2020 yılında Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin ortalamasının altına düşmüştür. Ceza daireleri bakımından da 2023 yılında aynı sonuca ulaşacağımızı düşünüyorum. Uluslararası alanda mahkemelerin performansını ölçmeye yönelik göstergelerin bir kısmını da ölçme ve değerlendirme sistemimize dahil ettik. Bu şekilde şeffaflık ve topluma karşı hesap verebilirlik bakımından da ilerleme sağladığımızı söyleyebilirim. Gururla ifade etmek isterim ki; Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanlığı, Yargıtay içtihatlarının erişime açılması için 5 milyondan fazla kararını şu ana kadar erişime açmıştır. Bu konuda kişisel verilerden arındırmak suretiyle büyük bir çaba içerisindeyiz. Ancak bunu yeterli görmüyoruz. İçtihatları gerçekten de en önemlilerinin ön plana çıkarılarak uygulamacılara ışık tutması bakımından da gerekli veri tabanı ve altyapı çalışmalarımız teknik düzeyde sürmektedir."GENELLİKLE SAHTECİLİK VE VERGİ SUÇLARIYLA KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ’İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Özgener ise vergi suçlarının uzmanlaşmış bir ihtisas mahkemesinde görülmesinin veya bu konuya farklı bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Özgener, şöyle konuştu"İş dünyası olarak belgede sahtecilik ve vergi suçlarıyla bazı durumlarda eylemin iki tarafı, hatta 3'üncü tarafı olarak karşı karşıya kalabiliyoruz. Genellikle sahte fatura veya naylon fatura iddiasıyla ilgili vergi daireleri tarafından ihbar üzerine veya savcılık birimlerince resen soruşturma yapılıyor. Hatta naylon fatura/sahte faturayı kullanan tarafla iş yapan ticaret erbabı da vergi dairelerinin kod liste uygulamasına muhatap olabiliyor. Bunun sonucu idari olarak maalesef bazı haksız uygulamalar da ortaya çıkabiliyor. Yasanın karmaşık ve teknik yönü, ağır yapısı, ceza yargılamasında suç ve cezanın şahsiliğine uygun olarak gerçek sorumlunun tespiti açısından, Türk Ticaret Kanunu'nun ve benzeri mevzuat hükümlerinin de koordineli olarak bilinmesini gerektiriyor. Tabii ki her suç için ayrı ihtisas mahkemesi kurulması mümkün olmaz ancak buradaki mağduriyetlerin ağırlığını değerlendirdiğimizde genel mahkemelerin çok sayıda suç tipine bakıyor olması ve iş yoğunluğu göz önüne alındığımızda uzmanlaşmanın gerekli olduğuna inanıyoruz" ardından Özgener, Akarca’ya hediye takdiminde bulundu ve hatıra fotoğrafı çekildi.

izmir bölge adliye mahkemesi hakimleri